Afyon, haşhaş, kenevir vb. ürünler, Türkiye tarihinde köklü bir yere sahiptir. Başlangıcı ise en eski tarihlere dek inmektedir. Mezopotamya dönemlerinde tedavi amacı için kullanılırken, ilk yasal düzenlemesi ise Fatih Sultan Mehmet zamanına dayanmaktadır. Ancak uyuşturucu, uyarıcı nitelikli maddeler, sentetik maddeler konusundaki Türkiye Cumhuriyeti’nin tutumu baştan beri belirli sınırlandırmalara tabii tuttuğu ve katı olduğu konulardan biridir.
Hukuk alanında ise özellikle Ceza kısmında imal – ticaret suçları kapsamında yoğun bir alanda kendine yer bulmaktadır. Bu maddeler için konulan cezai uygulamalarla birlikte cezasızlık ve indirim yolları da düzenlenmektedir. Bu düzenlemeler ile korunan hukuki yarar genel kamu esenliği olmakla birlikte cezasızlık ve indirim uygulanmasının amacı ise iştirakçi kimlikleri, uyuşturucu maddelerinin saklandığı yerler, suça konu maddelerin ele geçirilmesi ile bu suç ile mücadeleye katkıda bulunulmasıdır. Bu sebeple de Türk Ceza Kanunu’nun 192. Maddesinde uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunda etkin pişmanlık maddesi düzenlenmektedir. Etkin pişmanlık, bir kişinin işlemiş olduğu suçtan dolayı kendi hür iradesi ile sonradan pişman olması ve suç teşkil eden fiilin meydana getirmiş olduğu olumsuzlukları gidermesi ya da ceza adaletine olumlu hareketleri ile katkıda bulunması halinde uygulanmasıdır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda “etkin pişmanlık” olarak düzenlemede, eylem suç olmaktan çıkmamaktadır. Eylem sonucu duyulan pişmanlık ile eylemin sonuçlarının bir kısmının ortadan kalkmasıyla faile ceza verilmemesi veyahut verilecek olan cezadan indirim yapılmasıdır.
Türk Ceza Kanunu’nun 192. Maddesi gereğince uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunda da belli koşulların varlığı durumunda bu suçu işleyen veya kullanan kişiler etkin pişmanlıktan yararlanma hakkına sahiptir. İlk olarak; uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak eden yani katılan kişi, resmi kurumların haberi olmadan önce suç ortaklarını, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı yeri veya imal edildiği yerleri merciine haber verir ise, verilen bilgi ile de suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlarsa hakkında cezaya hükmolunmaz. Bu şartların varlığı halinde kişi ceza almayacaktır.
İkinci kısmında; kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmi makamların haberi olmadan önce, maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırması durumunda hakkınca cezaya hükmolunmaz. Kişi, bu koşulların varlığında ceza almayacaktır. Üçüncü olarak; bu suçların haber alınmasından sonra yani mercilerin durumdan haberi olması durumundan sonra gönüllü olarak, suçun meydana gelmesinde ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardım niteliğine göre dörtte birden yarısına kadar indirilir.
Üçüncü kısımda indirimin gerçekleşmesi özel bir pişmanlık hali olarak düzenlenmiştir. Madde de geçen bilgi verme durumu gönüllülük esasına dayanmaktadır. Etkin pişmanlıktan yararlanılması durumu ise en geç hüküm verilmeden önce gerçekleşmesi gerekmektedir. Yargısal kararlar ve baskın görüşe göre bu maddenin uygulanabilmesi için belli şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Şöyle ki;
Bu bilgiler esas alındığında failin verdiği bilgilerin önceden görevlilerin bilmesi durumunda bu bilgilerin açıklanması yardım ve hizmet kapsamına alınmamaktadır. Görevlilerce bilinmemesi durumunda ise bilgi suçun ortaya çıkmasına ya da suç ortağının yakalanmasına ya da belirlenmesine etkisi olmamasında da etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılması mümkün değildi.
Son kısımda ise; uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirmesini isterse, cezaya hükmolunmaz. Kişi ceza almaktan kurtulacaktır. Burada esas olan soruşturma başlatılmasından önce kişi makam ve sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi talebinde bulunmasıdır.
Sonuç olarak; kanunsuz suç ve ceza olmayacağı ilkesi esas olmakla birlikte, kanunda düzenlenmiş olan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunda belirli koşulların varlığı durumunda etkin pişmanlıktan yararlanılması mümkündür. Bu yararlanmanın sonucunda eylem sonuçlarının bir kısmının bertarafı sebebi ile ceza verilmeme veya cezada indirim yapılması mümkün olacaktır.